Ben sustum. Sustukça sindim. Sindikçe kayboldum. Haklarımı devrettim. Bana nasıl davranacaklarına başkaları karar verdiler.
Ben yine sustum. İçimde öfke, ruhumda yorgunluk, zihnimde endişe ve üzüntülerle yaşamayı seçtim. Susarak hayatımı erteledim. Yapmak istediklerime bakmadım bile. Yaşamımı kısıtladım. Başkalarına göre yaşamaya başladım. Her şeye okey bir insan oldum.
Kendini ifade edememenin bir bedeli var. O bedeli sen bu yolu seçtiğin için ödersin. Kimse seni zorla o yola sokmaz.
Her ortamda kendini net, doğru ve net ifade etmeyi tekrar öğren mutlaka. Tekrar diyorum çünkü çocukken çekinmiyordun konuşmaktan. Utanmıyordun söylediklerinden. Korkmuyordun yanlış anlaşılmaktan.
O yüzden yeniden başla. Farkındalıkla konuş. Hem onları anlayarak hem kendini dinleyerek. Bırak seni yanlış anlasınlar. Onların sorunu.
Konuştukça ne kadar rahatladığını, özgürleştiğini fark edeceksin.
Konuşurken kızma, küsme, öfkelenme!
Kendi duygularını, neler hissettiğini, neler yaşadığını sakince anlat.
Burada suçlu yok. Sadece seçimler, öğrenilmiş olanlar ve herkesin kendine ait doğruları var unutma.
Konuşurken karşındakine yüklenme, suçlama. Empati yap.
‘Beni kırdın’ yerine ‘ben kırıldım’ de. Çünkü sen kırıldın gerçekten.
Sevgi ve şefkatle, yumuşak ve samimiyetle. Hatta gülümseyerek.
Bu yolculukta ilk adımın önce kendinle yeniden tanışmak, fark etmek, kendini sevmek.
Haydi hemen bir yolculuk yap geçmişine ve oradan da şimdiye.
Bugüne kadar söylemek istediklerini söyleyebilseydin neler değişirdi yaşamında?