Hangimiz bize empati ve şefkatle yaklaşan, hatalarımızda bizi ayağa kaldıran, stres içinde yüzerken o denizdeki dalgaları dindiren bir yöneticiyle daha başarılı olmayız ki?

Şefkat kimileri için zayıflık göstergesi. Halbuki şefkati yaşama aktarabilen yöneticiler, ekiplerine motivasyon vermenin ötesinde yargılayıcı olmaktan uzak, empatiyle yaklaşan, dinleyen, önemseyen bir yaklaşımla liderlik ederler. Bu da mutlu ekiplerle çalışmayı beraberinde getirir.

Benim ilk bankacılık yıllarımda böyle bir yöneticim vardı. Anlayışlı, destekleyen, takdir eden ve motive eden. Yöneticiliğe terfi ettiğim dönemde sadece onun yanında kalabilmek için terfiyi reddettim. Ama o, önümdeki yolculuğu anlatarak beni ikna etti. Hiç unutmuyorum: ‘Bana kalsa seni bırakmam ama senin yolunda da duramam. Gideceksin. Önün çok açık’ demişti. Bir daha da öyle bir yönetici ile çalışma şansım olmadı. Ben de o günden sonra elimden geldiğince şefkatli ve destekleyen bir yönetici olmaya çalıştım.

Günümüzde hala bazı yöneticiler ağırlıklı olarak hedeflere, rakamlara odaklanıyorlar ve insanları bu amaca taşıyan kaynak olarak görüyorlar. Bir de ego ve hırslar devrede olduğunda çoğu yönetici onu yukarı taşıyan ekibine daha da yukarı çıkabilmek için destek olmak yerine baskı uyguluyor. Ekiplerin ihtiyacı olan ise; çabalarının görülmesi, takdir ve pozitif yaklaşım. Hatalarında eleştirilmek değil pozitif geri bildirim ile daha da güçlenmek.

Şefkati içselleştiren yöneticiler güçlü iletişim kurmaya başlıyorlar. Ekiplerini dinlemeye, onların durumlarını görmeye ve anlamaya başlıyorlar. Ve liderlikte bir adım daha ileri giderek hem yapılan işin kalitesini hem motivasyonu hem de verimliliği arttırarak mutlu çalışanlarla yollarına devam ediyorlar. Bu da başarıyı beraberinde getiriyor.

Rasmus Hougaard ve Jacqueline Carter’ın, 35.000'den fazla liderle yaptığı ankete dayalı araştırma sonuçları da; insanı merkeze koyan kurumların ve farkındalık, özveri, şefkatle liderlik eden yöneticilerin fark yarattığını ve çalışan bağlılığını arttırdığını ortaya koyuyor.

Tabii başkalarına şefkat gösterebilmek için önce kendinden başlamak gerekiyor. Kendini anlama, dinleme, fark etme becerisini ve de en önemlisi özşefkati geliştirmek. Burada da farkındalık çalışmaları devreye giriyor.

Bugün dünyada pek çok yönetici ve lider bu alanda kendini geliştiriyor.