Değişim, çoğumuz için korkulu bir rüya. Ya da Pandemi öncesine kadar öyleydi.
Kısaca değişim, bir önceki durumdan başka bir duruma geçmek olarak tanımlanıyor.
Bu kadar basit gibi görünürken neden bu kadar zor geliyor? Neden değişime karşı bu kadar direnç var insanlarda?. Bunun cevabı: bilinmeze karşı duyulan korku.
Beynin netlik istiyor. Her ne kadar netleşmek için pek bir şey yapmıyor olsan da herkesin ağzında bir ‘net olmak istiyorum’ cümlesi dolaşır. Sistemimiz, belirsizlik durumunu sevmiyor.
Pandemi bunu bize resmi olarak ilan etti. Büyük bir belirsizliğe girdik. Bu da çoğu insanda; stres, endişe, kaos yarattı. Sadece izolasyon ve sosyallikten men edilmenin ötesinde iş hayatında, eğitim hayatında, ev hayatında çok şey değişti. ‘Yapamam’, ‘imkansız’, ‘böyle yaşayamam’ diyerek inandıklarımızın tam tersini yaşamaya başladık. Değişimin otomatik olarak içine sokulduk. Ve değiştik. Değişime adapte olmak zorunda kaldık.
Aslında bu da müthiş bir öz farkındalık. Belirsizliği ne kadar iyi tolere edebildiğini görmek ve ‘değişimle nasıl başa çıktım?’ sorusu, kendini yeniden tanıma fırsatı verdi herkese. Bu da aslında ara ara sorgulanması gereken bir şey.
Değişimle ilgili duygularını, davranışlarını anladıktan sonra diğer insanlara empati kurmak daha kolay hale geliyor. İletişim farklılaşıyor. Bu da özellikle iş hayatında ve özel yaşamın her alanında diğerlerine nasıl destek olabileceğine ışık tutuyor.
Hep diyorum her şeyin temeli öz farkındalık. Yönetici de olsan ebeveyn de olsan arkadaş da olsan önce kendini tanıyacaksın.
Değişimle arkadaş olmak, onu kucaklayabilmek için değişim karşısında sen nasıl hissettin, davrandın ve bununla nasıl başa çıktın anlaman gerek. Pandemi süreci bu öz değerlendirmeyi yapmak için kocaman bir fırsat sundu bize. Mecburi adaptasyon yaşadık her şeye.
Değişim danışmanı William Bridges, insanların değişimi deneyimlediklerinde gerçekleşen 3 aşamayı vurguluyor ve ‘değişim sonla başlar’ diyor.
İlk aşamayı, bitirdiğin kaybettiğin şeyleri fark etmek ve bırakmak olarak ifade ediyor. Bu süreçte ‘sen neleri bitirdin, kaybettin, neler değişti?’
O zaman ikinci aşamaya geçiyorsun. Bu, tarafsız bölge. Yeni başlangıçlar için tohumları ektiğin, öğrendiğin, yeni stratejiler geliştirdiğin alan. Eski gerçekliğinle yenisine yolculuk yaptığın süreç. Ve buradan son aşamaya ‘Yeni başlangıçlar’ noktasına adım atıyorsun. Yeni adımlar, geliştirdiğin yeni değerler, davranışlar. Yaşamdaki amacını daha net fark ettiğin ve kucakladığın yer burası.
Bu yaklaşımla kendine bir bak. Değişime hızlı adapte olanlar ve onunla arkadaş olabilenler 3. Aşamaya çok rahat geçebilenler ve değişimde kazanan olacaklar.
Unutma: Değişim güzeldir. Bir kere bu alana adım attığında heyecanlı bir yolculuk başlayacak ve bırakamayacaksın.